Kadın ve erkek işçiler, aydınlar, gençler Alevi, Kürt ve diğer tüm emekçiler; Müslüman halkların ramazan-şeker Bayramı başladı. AKP faşist dinci iktidarının altında işsizlik, yoksulluk, faşist baskı ve zulümle cebelleşen tüm emekçi halkların, zindanlardaki devrimcilerin ve kayıp analarının bayramlarını kutluyoruz. Evet, bayram başladı ama bütün temel gerçekler de biz devrimci ve sosyalistlere bakıyor, çözüm için Erdoğan'ın önderliğindeki faşist şeflik OHAL rejimine karşı kararlı bilincimizle örgütlenerek kalkacak kollarımızı bekliyor. Kriz içinde kapitalist sistemin zam soygunundan, sermayenin çıkarları için gasp edilen payımıza düşen yoksullukla bayramları bile bizden çalıyorlar. Yalan ve demagoji eşliğinde burjuva siyasetin liderleri laf kalabalığıyla emekçilerin gözüne kül serpiyor bilincini ezerek teslim almaya çalışıyor Bir yanda dünyanın en pahalı merkezlerine dolarlarıyla uçan bir avuç azınlık, bir yanda çocuğuna yeni bayramlık giysi bile alamayan milyonlar... Bir yanda Kürdistanı yakıp yıkan katleden operasyonlara, tanka topa, polis gazına ve cezaevleri yapımına büyük paralar harcayan, bir yanda sağlık ve eğitim başta olmak üzere her şeyi işçi ve emekçilere parayla satan devletin baskısı... Bir yanda savaşın durmasını, adil ve onurlu bir barış isteyen Kürt emekçileri, bir yanda faşist ırkçı şoven bir boğazlaşmayı kışkırtan AKP-MHP ı, asker ve sivil bürokrasiyle tüm faşist rejim... Bir yanda YÖK saltanatı, faşist gerici, bilim dışı dinci müfredatı ve kurumlarıyla eğitim sistemi, bir yanda parasız, bilimsel ve ana dilde eğitim hakkı isteyen öğrenciler... Bir yanda erkek egemen sistem; diğer yanda bu sistemin iki kez ezdiği, iki kez sömürdüğü ve her gün her saat şiddetin her biçimine uğrattığı ve hergün dört beşinin katledildiği, taciz ve tecavüze uğrayan kadınlar... Yoksulluk ve yıkım içinde de belenen, emperyalist küresel tarım politikalarının çökerttiği küçük üretici köylülük; Ve AKP iktidar altında, krizin kapı dışarı ettiği ve 15 Temmuz darbe girişimini gerekçe göstererek, yüzbinlerce kamu emekçisi kadın ve erkek sokağa atılarak milyonlarcanın işsizler ordusuna katıldı.. Ve her bayramı kuralsızlık cenneti sayan, canımızı almaya, bizi sakat bırakmaya hazırlanan düzeniyle trafik katliamı... Ve bu gerçekleri unutmadan işten atma terörüne karşı yüz 110 gündür açlık greviyle zindanlarda direnen Semih Özakça ve Nuriye Gülmenin OHAL rejimine karşı direniş ateşi yaktığı ve adalet için onbinlerin uzun yürüyüşe çıktığı ve yığınların korku dağlarına tepkilerini sokağa taşıma çabalarını artırdığı koşullarda yine de bir bayram sevinciyle örgütlenip faşizmin üzerine yürüyerek; sömürüsüz ve sınıfsız özgür bir dünya özlemi ve eylemini büyütelim.
| 
Leave a Comment