Polis Panzerle Kürtleri Ezip Katlediyor Kimsede Ses Yok..!

Burası ne Suriye Ne ırak ne Libya nede İsrail'in İşgali Altındaki Filistin. Burası Kirli savaşın sınır tanımadan sürüdüğü insanları sokaklarda-dağlarda ve evlerin mahzenlerinde katledildiği Kürdistan.

Yerlerde panzerin ezdiği çocukların Hazer teyzenin dizildiği Kürtlerin cesetleri duruyor. Çünkü TC devletine göre "en iyi Kürt ölü Kürttür". Erdoğana daha çok Kürt öldürmekten dem vuryor ve Perinçek daha çok katliam yapın çağrıısı yapıyor. Kadını ve panzer ezerek öldürüyor.

Polis bir marketten çöp poşeti getirip ablasının parçalan cesedini toplatıp poşete doldurtturuyor sonra da uzaklaştırıyor ablasının torbadaki cesedinin başından.

kim daha fazla dinci yarışı içinde Kürtler kırımdan ve zulümden geçiriliyor..

Kürdistan panzerler hep yoksul korunmasız Kürtleri katlediyor. ..

Licede bir Kürt Kadını daha ezildi panzerce.

Seksen beş yaşında bir kadın trafiğe kapalı alanda yürürken bir zırhlı araç gelip eziyor O'nu. Parçalıyor; fakat durmuyor bile, devam edip gidiyor. Hiç bir şey olmamış gibi...

Polis, zaten güvenlik gerekçesiyle bulunduğu bu trafiğe kapalı alanda etrafı sarıyor. O esnada köyden yaşlılık parasını çekmek için Lice'ye gelen seksen yaşında bir kadın duraksıyor. Panzerin ezip parçaladığı kadına bakıyor, panzer hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edip gitmesine içerliyor ve ezilen kadına doğru yöneliyor. Polis, etrafını çeviriyor ve engelliyor; fakat polisler engellerken kendileri de hiçbir şey yapmıyorlar.

Bir vakit yaşlı kadın yerdeki kadının ayakkabılarına bakıyor, elbiselerine... Yaşlı bir Kürt kadının kaç tane ayakkabısı, elbisesi olabilir ki? Tanıyor O'nu. Ablası O!

Yaşlı kadın ağlamaklı bir şekilde, bozuk Türkçesiyle "O benim ablam" diyor. Ama inanmıyor polisler. Kimliğini çıkarıyor, karşılaştırıyorlar; polisler ablası olduğuna ikna oluyor. "Tamam" diyor polis "sen burada bekle." Az sonra çevredeki marketlerden battal boy bir çöp poşeti getiriyor polisler. Seksen yaşında, ablasının cesedine bakıp ağlayan kadına uzatıyorlar poşeti "Tamam, hadi sen git ablanın parçalarını topla!"

Seksen yaşındaki kadın seksen beş yaşındaki ablasının çevreye dağılmış uzuvlarını topluyor. Kolunu, bacağını, muskasını, sinirlerini, ayakkabısını, tülbentini, gözlerini, saçlarını, seksen beş yılını toplayıp çöp poşetinin içine koyuyor. Getiriyor.

Polisler çöp poşetini alıp başka bir panzerin tekerleğinin yanına bırakıp "Tamam" diyorlar yaşlı kadına "sen gidebilirsin."

Gidiyor yaşlı kadın. Sanki bir iş yapmış gibi; sofrayı toplamış ya da odayı; ya da torunlarını sevinçle etrafına toplamış da güzel bir iş yapmış gibi gidiyor.

Gidiyor. Gidemiyor. Dönüyor. Uzaklaştırılıyor. Gidiyor. Geri dönüyor. Uzaklaştırılıyor. Sokağın diğer tarafında bir kepengin dibine çömelip ablasına bakıyor, çöp poşetine...

O vakitlerde; saraylarda kutlu iftar sofraları diziliyor; hukukun üstünlüğüne dair "Saadet Dönemi"nden örneklerle nutuklar atılıyor.

Pakize Hazar ve kardeşi Hasret Yaşarer'in ismini ve olayı basından duymuş; fakat olay hakkında tek kelime etmeye dahi tenezzül etmeyen muhalefet partisi lideri "Adalet Yürüyüşü"ne devam ediyor.

Duran Kalkan, 25 Eylül Kürdistan referandumuna ilişkin "Boş propagandadır, Kürtlerin devlete ihtiyacı yok" diyor...

Seksen yaşındaki Hasret Yaşarer, seksen beş yaşındaki ablasının çevreye dağılmış uzuvlarını topluyor. Kolunu, bacağını, muskasını, sinirlerini, ayakkabısını, tülbentini, gözlerini, saçlarını, seksen beş yılını toplayıp çöp poşetinin içine koyuyor...

Aslında Hasret Yaşarer; seni, beni, bizi, hepimizi, herkesi, her şeyi o çöp poşetinin içine koyuyor!

*Lice'de dört günde sekiz kişi zırhlı araçların ezmesi sonucu yaşamını yitirdi. Ama neyse, boşverin siz. Nasıl geçti Kadir Geceniz? Günahları sıfırladınız mı bari!. T.C. devletinde Kürtlere yalnızca zindan ve ölüm düşüyor.




RSS Feed

halkinbirligigncelhaber

IFTTT
Blogger tarafından desteklenmektedir.