43 PARTİ VE ÖRGÜT GÜLMEN VE ÖZAKÇA İÇİN ANKARA’YA GİDİYOR..!

Aralarında siyasi parti, demokratik kitle örgütleri, sağlık örgütleri ve hukuk örgütlerinin de bulunduğu 43 kurumun oluşturduğu "Nuriye ve Semih İçin Dayanışma Platformu" İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Platform bileşenleri açlık grevinin 127'nci gününde olan ve tutuklu yargılanan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'yla dayanışmak amacıyla 23 Temmuz'da Ankara'da olacaklarını duyurdu.

'Geri dönüşü mümkün olmayan bir süreçteyiz'

İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Samet Mengüç, açlık grevinde bulunan Gülmen ve Özakça'nın sağlık durumlarının gittikçe kötüye gittiğine dikkat çekerek, sağlık durumlarına ilişkin ellerinde somut bir bilgi olmadığını, daha önceki deneyimler üzerinden bilimsel olarak değerlendirebileceğini söyledi.

Mengüç, geçmiş açlık grevi eylemlerinden edindikleri deneyimlere göre, avukatları ve ailelerinden edindikleri bilgilere göre durumun ciddi boyutlara ulaştığını söyledi. Mengüç açlık grevci eylemcilerinin sağlık durumlarına ilişkin ise şunları söyledi: "Sinir sistemlerinde ciddi yıkımların oluştuğu bir dönemdeyiz. Karaciğer, böbrek fonksiyonları, santral sinir sisteminin ana yapısını oluşturan temel protein yıkımlarına bağlı olarak var olan yıkımlar geri dönüşü mümkün olmayan bir süreçteyiz. Biz Türk Tabipler Birliği olarak sık sık kendilerini görebilmek amacıyla Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığına başvurularda bulunduk. Hekim ellerinden alınmıştır. Derhal taleplerinin kabul edilmesini ve onların

yaşatılmasını talep ediyoruz."

'AİHM de siyasal kararlar aldı'

Mengüç'ün ardından söz alan Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Barkın Timtik ise, Gülmen ve Özakça'nın hukuksuz bir şekilde tutuklandığını hatırlatarak, eylemcilerin hak arama mücadelesinin önüne engel olunmak için tutuklandıklarını ifade etti. Gülmen ve Özakça'nın tutuklanmasına sürekli itiraz edildiğini aktaran Timtik, yerel mahkemeler, Anayasa Mahkemesi ve son olarak da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) itirazda bulunduklarını hatırlattı. AİHM'in de siyasal kararlar aldığına dikkat çeken Timtik, her şeye rağmen hukuki tüm mücadelelerini vereceklerini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.

'Gülmen ve Özakça'nın sesi olacağız'

Timtik'in ardından KHK ile ihraç edilen Bakırköy KESK eylemcilerinden öğretmen Nursel Tanrıverdi, 55 emekçinin OHAL ve KHK'ler nedeniyle intihar ettiğini anlattı. Tanrıverdi, "Gören, duyan, bilen" her bireyin yaşanan hukuksuzluklardan sorumlu olacağını ve yaşatılmakta olan adaletsizliğe dur demek için bir arada olduklarının altını çizdi. Yaşananlara dur demek için mücadele ettiklerini ve bu yüzden de 43 kurum olarak 23 Temmuz'da Ankara'da olacaklarını söyleyen Tanrıverdi, "Nuriye ve Semih'in seslerine ses olmak, taleplerinin kabul edilmesi ve serbest bırakılmalarını sağlamak için mücadele etmeye devam edeceğiz" diyerek konuşmasını sonlandırdı.




RSS Feed

halkinbirligigncelhaber

IFTTT
Blogger tarafından desteklenmektedir.