SİRK OYUNU SONA ERDİ…

Sirk oyunu sona erdi derdi seçim olanlar için ama derdi geçim olanlar için ise yine bir şey yok. Zira hep aynı birkaç göz boyama vaatleri ile.

Fevzi Kartal / Yazarın diğer yazıları için tıklayınız

Politikanın asıl amacı özellikle ekonomik alanda halkın yararına iyileştirmeler yaratmaktır; ama ne yazık ki bu alan insanın yaşamını sürdürmesinin can damarı birkaç kişinin sermayedarlar şürekâsına verilmiş, her şeyde bunların istekleri doğrultusunda düzenleniyor ki, bu vesile ile "abalıya" sende uğraş zengin ol sür git yalanı kalıyor. Her seçimden sonra ne ekonomik, ne sosyal, ne kültürel iyileşme yaşanmıyor. "Kalkındık, işsizlik azaldı" yalanları sür git tekrarlanıyor. Altmış yaşına vardım ve de birçok seçimler gördüm bu yukarda belirttiğim iyileştirmeler görmedim. Yoksul yine yoksul, dar gelirli yine dar gelirli her şeyde olduğu gibi kültürel yaşamda dahi her şey parası olanlara sonuna kadar açık.

Temsili Demokrasi denilen bu sayın seyircileri oyalayan sirk oyunu da dört beş yılda bir yapılan cumhurbaşkanlığı, parlamenter ve yerel seçimler birkaç saniyelik oy verme anında bir çeşit demokrasicilik sirk oyunu. Demokrasi vardır denilen devletlerde de seçenler değil, seçim oylarını sayanlar kazanıyor seçimleri. Seçimleri kazanmak için kaba-saba davranışlar Türkiye'de ki gibi yapılmıyor, ama daha ince metotlar ile oy vermeyenlerin bol olduğu Fransa'da seçimlere katılmama oranı %59.1, her 10 kişiden ancak 4'ü sandığa gitti. Evry-Essonne'de oylar çalınarak 136 oy farkla bir önceki başbakanlardan Vals'ın seçilmesi sağlandı. FI parlamentoda grubu bulunan 4. parti bu duruma itiraz edip mahkemeye vereceğini söyledi.

Artık seçimler büyük bilgisayarlar ile internet üzeri yapılıyor. Internet üzeri yapılan seçimlerde hileler yapılabileceğinin mümkün olacağı bazı uzmanlar tarafından ileri sürülüyor. Bazı uzmanlarda sorun olmayacağını söylüyor. Ben kendi adıma şunu söylüyorum; bilim ve teknoloji egemenlerin elinde olduğuna göre kendi çıkarları için kullandığı bilim ve teknolojiyi bu alanda da hile yapıp kullanabilirler. Tarafsız olduklarına inanmak bence büyük bir cahilliktir ki istediğini yaparlar mı, yaparlar. Macron'u destekleyen sermayedarlar cephesi ancak %15'lik bir seçmen sayısı ile iktidar oldu. Bu seçimlerin hilesiz olmadığına inanmıyorum. Tek başına Macron'un parlamentoda tam yeterli çoğunluğu sağlamasına bakılır ise sanki dersiniz bir görünmeyen eller ile her şey yerli yerine konulmuş gibi.

Kitlelerin sandık başına gitmemesinin birçok nedeni vardır. Birincisi; günlük yaşam ekonomik, sosyal, kültürel her şey parasal düzenlendiği için, nasıl olsa, her ne olur ise olsun, kim kazanır ise kazansın seçimleri, param kadar düdüğü çalacağım düşüncesi egemen.

İkincisi; seçimlere katılıp oy veriyorum ama sonunda günlük yaşamımda bir değişiklik göremiyorum.

Üçüncüsü; Hafta içi çalışma, cumartesi alış- veriş, pazar günü de "vur kafayı yat".

Dördüncüsü de halk sosyal katmanlarının aylık olarak birbirinden çok farklı olan gelir durumları. Gelir durumları iyi olanlar genellikle, eğer bencilse, yoksulu, dar gelirliyi düşünmüyor ya da ekonomik konumundan dolayı harekete geçmiyor. Kısacası şunu demek istiyorum: Birisi mide boşluğundan dolayı harekete geçerken diğeri de egoist olmadığından dolayı harekete geçiyor. Kişinin yoksul olması yetmiyor, düşünen ve sorgulayan da olması gerekiyor.

"Sayın seyirciler seçim sirk oyunu şimdilik 4–5 yıllığına bitti". Seçimlere katılmadıysanız bu bizim sorunumuz değil. Zaten seçimlere katılsanız da katılmasanız da değişen bir şey olmaz, nasıl olsa her şey bize göre ayarlanmış (…) dercesine Macron'lu sermayedarlar şürekâsı yine iktidar.

 

 

 

 

 

 

 

RSS Feed

rojnameyanewroz.net

IFTTT
Blogger tarafından desteklenmektedir.